4.04.2010

Erkek nesli azalıyor mu???

Erkek nesli azalıyor mu???


Ne yazık ki araştırmalardan gelen sonuçlar hiç de parlak değil. USA da 1970 yılında yapılan bir araştırma erkeklerde canlı sperm
sayısının 1950 yılına göre yarı yarıya azaldığını gösteriyordu. Daha o zamanlar bilim insanları alarm demişlerdi. 2000 li yıllara gelindiğinde bu yüzdenin 1950 yılına göre %25 sevilerinin altına düştüğü görülüyor. Hiç canlı sperm üretemeyen erkek çocuk doğumları 10 misli artmış durumda.



Sadece bu kadar mı? Florida da canlı sperm üretemeyen timsahlar uzun süredir gözlem altında. Hatta son zamanlarda kromozom testlerinde erkek olduğu tespit edilen fakat erkeklik organları olmayan erkek timsahlar doğmaya başladı. Neler oluyor???



Beklentiler çok yakında testisleri olmayan erkek çocukların da doğmaya başlayacağı yönünde.
Tespitler ürkütücü. Sanayi ve teknolojinin ilerlemesiyle ortamda östrojen-like denilen maddelerin çok artmış olması. Nedir bunlar?..



Her türlü beyazlatıcılar: Hani kadınlara beyazdan da öte diye reklamı yapılan ürünler. Kullandığımız iç çamaşırlarını beyazlatan maddeler. Ya da kağıdı beyazlatan maddeler. Tuvalet kağıtları, kağıt mendiller, ve çocukların altına bağlanan bezler.... Hep bu madde ile beyazlatılıyor. Ve bu madde doğaya karışıyor. İçme suyuna karışıyor. Yediğimiz meyve sebzelere karışıyor. Bu suyu içen ya da bu sularla sulanmış bitkileri yiyerek büyümüz balıkları tavukları ve koyunları yiyirouz.



Bu bezleri daha yeni doğmuş erkek bebeklere bağlıyoruz. Bu maddeleri içeren mamaları sütleri içiriyoruz. Bu kadar yoğun bir östrojen bombardımanı altında kalan erkek bebeğin nasıl gelişeceğini tahmin ediyorsunuz?



Dahası var. Havuzlara atılan yosun giderici maddeler. Resmen çocuklar östrojen banyosu yapıyorlar. Son yıllarda evlere giren anti bakteriyel sıvı sabunlar da öyle...
Kısacası etrafımız östrojen-like maddeler ile çevrelenmiş durumda. Hormonlu gıdalar ise bunun cabası.



Sonuç? Giderek daha erken yaşta ay başı olan kızlar. Ve giderek teresiz erkeklik hormonu yüzünden cinsel gelişimini tamamlayamayan erkekler...



Bu korkunç tablo karşısında ne yapacağız? Yüzdeyüz kaçış yok gibi ama gene de en azından etkilerini hafifletebiliriz.

1) Çocuklarımızın altına annelerimizin yaptığı gibi bez bağlamak. Piyasada satılan kağıt ürünleri kullanmamak



2) en azından çocuklarımıza organik gıda yedirmek. (biz nasılsa büyüdük diyorsanız)
3) Çocuklarımızı havuzlardan uzak tutmak.



4) Çocuklarımıza beyaz ötesi iç çamaşırlar giydirmek adına beyazdan da öte reklamlarına kapılmamak. Renkli çamaşır kullanın. Deterjan yerine sabun tozu. Mesela hacı şakir. Hatta bulabiliyorsanız köy sabunu.



5) erkek çocuklarınıza her sabah çay yerine çakşır suyu içirin. (babalarına da içirin kızlar faydasını hemen görürsünüz).. Her aktarda bulursunuz. Bir cam çaydanlıkta kaynayan suya bir ceviz büyüklüğünde çakşırı atın (kaynatmayın). 5 dk demleyin. Asla madeni birşey değmesin ve şeker koymayın. Hem aslan gibi oğlunuz olur hem de kocanız.



Yazdığım konu gerçekten çok ciddi. Bizler iyi kötü bir aile kurabildik. Ama şimdi doğan kızlar büyüdüklerinde erkek bulamayabilirler..
Benden uyarması.