İşte herşey böyle başladı
Evliliğimizin ikinci yılında eşim spiral kullanmasına rağmen hamile kalmıştı. O sırada çocuk sahibi olmak gibi bir planımız yoktu. Ayrıca çocuğun spiralden zarar görmüş olma ihtimali de vardı. Kürtaj yapıldı. Doktor, spiral ve diaframların yüzdeyüz koruma sağlamadığını söyleyip hap önerdi. Ve eşim hap kullanmaya başladı. O olaydan sonra sex hayatımız hiç eskisi gibi olmadı. Hatta giderek kötüleşmeye başladı. Canan çoğu zaman isteksiz oluyor, arada sevişsek bile ıslanmakta zorluk çekiyordu. Ben öyle iri aletli biri olmamama rağmen girişte kayganlaştırıcı kullansak bile zorlanıyordu. Doktora danıştık. Bazan hapların yan etkisi olabilir deyip daha hafif bir hap yazdı. Pek bir değişim olmadı. Doktor, ruhsal olabilir. İş, stres, ya da yaşanan istenmeyen gebelik vs gibi sebepler olabilir dedi.
Gerçekten canan'ın işi biraz ağır ve stresliydi. Bazan eve müşteri dosyaları getirip çalıştığı bile oluyordu. Giderek sevişmez olduk. Bu şekilde aylar geçti.
Bir cuma akşamı şifreli kanalda erotik film izliyorduk. İzleyenler varsa hatırlar. Filmde adam yatak odasının havalandırma mazgalına gizlice kamera yerleştiriyor ve karısının başka erkekler ile sevişmelerini gizlice izliyor ve bundan müthiş zevk alıyordu. Bir gün karısı tesadüfen kamerayı farkediyor ama kocasına çaktırmayıp aynen devam ediyordu. Karısının kameradan haberi olduğunu bilmeyen adam karısını sevişirken izliyor,herşey bitip karısı misafirini yolcu ettikten sonra eve geliyor ve karısı ile çılgınca sevişiyordu.
Ben filmi izlerken bir an o kadının eşim olduğunu hayal etmeye başladım. Bu beni çok heyecanlandırmıştı. Kanepede birbirimize sarılmış filmi izlerken birden canan pat diye bana dönüp " sen de beni böyle sevişirken izlemek ister miydin?" diye sordu. Affalladım. Sanki aklımdan geçenleri okumuştu. Suç üstü yakalanmış bir çocuk gibi kızardığımı hatırlıyorum.
"Evet ama şey kem küm" bişeyler zırvaladım. Öpüşmeye başladık. Canan elini önüme attığında " ooo sen azmışsın, bu ne böyle dimdik?" diyerek kıkırdadı. Suçlu çocuklar gibi gene kızardım. Gak guk.... ettim. Öpüşmeye başladık. Bir süre sonra ben de elimi bacak arasına attığımda cananın sırılsıklam olduğunu gördüm. Aylardır ilk defa ıslanıyordu. Üstümüzdekileri yırtarcasına çıkardığımızı hatırlıyorum. Ve çırılçıplak kaldığımızda ben bir hamlede eşimin içine girdim. İnanılır gibi değildi. En ufak bir zorlanma olmadan. Sabaha kadar defalarca seviştik. Sanki tükenmeyecek gibiydik.
Sabah cep telefonunun alarmı çaldığında en fazla 1 saat uyumuş olmama rağmen hiç zorlanmadan kalkıp duşa girdim. Canan hala uyuyordu. Cumartesileri o işe gitmediği için uyandırmadım. Neşe içinde işe gittim. Duş almama rağmen hala ağzımda cananın tadı, üstümde dün geceki ateşli saatlerin kokusu vardı. ( ya da bana öyle geliyordu) Öğleye doğru eşim bana aşk dolu bir sms çekti. Ben de aşk dolu sms le cevap verdim. Bütün gün liseli aşıklar gibi smsleşip durduk. İş bitip eve gelirken çiçekçiden bir buket çiçek aldım. Canan beni nerdeyse yarıçıplak bir şekilde karşıladı. Kapıda öpüşmeye başladık.
Günler günleri böyle kovaladı. Sanki aylardır sexsiz geçen günlerin acısını çıkarır gibiydik. Bir kaç hafta sonra biraz sakinleştik. Araya regl girdi 3-4 gün durduk. Ama sonra tekrar ıslanmada zorluklar başladı. Birkaç hafta sonra tekrar başa dönmüş gibiydik. Eşim gene isteksiz, gene kuruydu.... Canan bu durumun haptan değil ruhsal olduğu sonucuna vardı. İşinde çok stres altındaydı. Kafası sürekli meşguldü. Konsantre olamıyordu. Ben de öyle düşünüyordum. Bunu söylemeyi utanıyorum ama artık gizli gizli masturbasyon yapmaya başlamıştım. Aramızda sex gene bitmişti. Birkaç ay böyle geçti. Kendimi işe verdim. Bir akşam bankanın yemeği vardı. İsteyen eşlerini de getirebilir denmişti. Ama ben gitmek istemedim. En gıcık olduğum şeydir. Herkes herkesi tanır, sen orda kimseyi tanımadan şamdan gibi oturusun. "yok ben gelmeyeyim" dedim, " hem sıkılırım, hem de yorgunum. duş alır sonra yatarım". Eşim süslenip püslenip oldukça dekolte bir elbiseyle gitti. Gerçekten çok güzel olmuştu. Son zamanlarda onu hiç bu kadar güzel görmemiştim.
Saat 22 sularında cepten aradı. Yemek bitmiş. Bir grup eğlenmeye gidecekmiş. Beni merak etme. Geç geleceğim. Arkadaşlardan biri bırakacak endişe etme dedi. Duş alıp yatağa uzandım. Elimde kumanda yatak odasındaki tv de zap yaparken uyuyakalmışım. Eşimin öpücükleri ile uyandım. Bir hayli içkiliydi. Sürekli kıkırdıyordu. Üstübaşı içki, sigara, parfüm, ter kokusu karışımı eğlencenin buharını taşıyordu. Öpüşmeye başladık. Ben zaten hazır asker anında serleşmiştim bile. Canan bir çırpıda soyunup kendini yatağa attı ve bacaklarını açıp "hadi seni istiyorum" dedi. Şaşkın bakakaldım. Elimi bacakarsına attığımda sırılsıklamdı. Elimi hemen tutup çekti. "Hadi gir içime", diye inledi. Bir hamlede içine girdim.
Inanılmaz. Sanki bir havuza dalmıştım. Ben bu güne kadar hiç bu kadar ıslak görmemiştim eşimi. İçine girip çıkarken sıvıları resmen dışarı akıyordu. Yatak ıslanmıştı. "Hadi içimi doldur" diye inliyordu. Zaten ayların birikimi var öyle bir patladım ki, dışarı çıktığımda bir kova su dökülmüş gibi aktı yatağa aşk sıvıları. Ve canan sıkı sıkı sarılıp kulağıma aşk sözcükleri mırıldanarak sızdı kaldı.
Harika bir geceydi. Ertesi gün işte hep dün geceyi düşünüyordum. Gene birbirimize romantik ve arada edepsiz smsler attık bütün gün. Akşam eve geldiğimde yemeği filan unutup kapıdan girer girmez sevişmeye başladık. Günler böyle geçti.
Ama giderek canan gene eskisi gibi ıslanmakta zorlanmaya başladı. Oturup konuştuk. Ben artık kesin emindim. İşindeki stres yatağa yansıyordu. Arada kafanı boşaltmalısın dedim. Hep iş hep iş. O gece geldiğinde herşey harikaydı dedim. Tekrar yaşamak isterim dedim. Yüzüme biraz şaşkın bakıp " çok mu hoşuna gitmişti?" dedi. "evet" dedim. "tekrar mı istiyorsun?" dedi. "evet" dedim. Galiba haklısın. Benimde kafayı dağıtmaya ihtiyacım var gerçekten dedi ve "iyi o zaman haftasonu işyerindeki arkadaşlar gene eğlenmeye gideceklerdi, beni de çağırmışlardı ama evet dememiştim. Yarın ben de geliyorum derim. Sen de beni evde uslu uslu beklersin olur mu? dedi. Ben de "seve seve" dedim.
Haftasonu süslenip püslenip en seksi kıyafetlerini giyip bana bir hoşçakal öpücüğü kondurup gitti. Gece 1-2 kere telefon açıp çok eğlendiğini söyledi. Sıkılıp sıkılmadığımı sordu. "hayır, heyecanla evde seni bekliyorum" dedim. Ki doğruydu. Duş almış salonda oturmuş eşimi bekliyordum. Gece yarısı her araba sesi duyduğumda cama gidip bakıyordum. Saat 2'yi biraz geçmiştiki bir araba durdu. Cama gittim. Arabadan eşim indi ve hızlı adımlarla eve yöneldi.
Kapıyı açmış bekliyordum. Öpüşüp içeri aldım. Gene çok içkiliydi. Gene o geceki gibi içki, parfüm, sigara ter karışımı buhar üstündeydi. Bu koku adeta başımı döndürdü. Koridorda öpüşmeye başladık. Elimi bacaklarının arasına attığımda ter içindeydi ve orası sırılsıklamdı.
Saniyeler içinde yataktaydık ve çırılçıplakdık. Eşim gene bacaklarını açmış eliyle hadi içime gir seni istiyorum diyordu. Anında denileni yaptım. O kadar ıslaktı ki "foşurt" diye ses çıktığını hatırlıyorum. Her gidip gelişimde yatağa sıvılar sızıyordu. Sabaha kadar seviştik.
Herşey harikaydı... Şu an bile kelime bulmakta zorlanıyorum. Artık bu geceleri nerdeyse ayda bir yapar olmuştuk. Sex hayatımız tekrar ilk günlere dönmüştü.
Bazan birlikte şifreli kanalda oturup film izliyor, birlikte masturbasyon yapıyorduk. Eşimin kendisi ile oynayıp doruğa çıkmasını izlemek beni adeta çıldırtıyordu. "Seni izlemeye bayılıyorum" dedim. O an Durdu ve bana dönüp " o filimdeki adam gibi mi?" dedi. Filmi hatırladım. Başımı salladım. "nasıl yani? başka erkekle mi? Kıskanmaz mısın beni?". Bilmiyorum galiba evet hayır filan abuk sabuk zırvaladım. O sırada kendini bırakmış benimle oynuyordu.
Penisim elinde diliyle çok hafif dokunuşlarla yalıyor, küçük küçük öpücükler konduruyordu. Aletim şişmiş nerdeyse patlayacak gibi olmuştu. Beynim adeta zonkluyor, kalbim 120 atıyordu. "ister misin gerçekten böyle birşey" diyordu. Ben de evet evet diye inlemeye başladım. Ve tam o anda öyle bir patladımki sperlerimin bir kısmı duvara kadar gitti.
Sık sık bu fantaziyi yaparak sevişir olmuştuk. Her defasında sarsıla sarsıla boşalıyorduk. Ve birkaç ay sonra acaba gerçekten yapsak mı demeye başladık. Sonra kim ile olabilir demeye başladık. Eşim biz evlenmeden önce kendisine çok asılan birinden söz etti. Ben de 1-2 kere görmüştüm adamı. Canan'a zaafı olduğu belliydi. Artık Selim'in adını söyleyerek fantazilerimizi yapmaya başladık. Sevişirken evet yapalım diyordum ve çok istiyordum ama sabah kendime geldiğimde vazgeçiyordum. Açıkçası kendime güvenemiyordum. Bu gelgitler aylar sürdü.
Bir gün işteyken eşimden bir sms geldi. Selim akşam bir yerlerde birşeyler içmeye davet etmiş. Ne dersin? diye soruyordu. O anda kalbim hızla çarpmaya başladı... Nutkum tutuldu. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir yanım bunu çok istiyor diğer yanım ise hayır diyordu. Sadece içki mi? diye yazdım sms de. Ellerim titriyordu. Sadece içki içeceğiz. Yoksa sen daha fazlası mı olsun istiyorsun?" yazıyordu cevapta. Ne cevap vereceğimi bilemedim. Ve sonra " evet " yazdım. istersen eve davet et. Sonra yazdıklarıma kendim bile inanamadım. Kalbim küt küt atıyordu.
Akşama doğru eve geldiğimde Canan daha gelmemişti. O sirada telim çaldı. Arayan canandı. Buluşacakları kafeye gidiyordu. Eve getirmeyi düşünüyor musun? diye sordum. "bilmiyorum" dedi. " o anki ruh halime göre. ama çok heveslenme ben 1 içki içip kalkma taraftarıyım".dedi. "Peki" dedim.
Evde bir yerde oturup huzura eremiyordum. Sürekli aklım eşimdeydi. Ne konuşyorlar? Acaba gerçekten eve alıp gelir mi? Getirirse ne olur?. Kafam patlayacak gibiydi.
Saat 9'u biraz geçmişti ki, anahtarıyla kapıyı açıp içeri eşim girdi. Yalnızdı. Selim'i getirmedin mi? dedim. Yok getirmedim dedi. Bir yandan yatak odasında üzerindekileri çıkarırken. O an sanki hayal kırıklığına uğramış gibi hissettim. Kendimi o kadar hazırlamıştım ki... Aynı anda için için sevinmiştim de. İçimden bir ses iyi ki getirmemiş diyordu. O sırada üzerindeki herşeyi çıkarmış olan eşim yatağa çırılçıplak uzanıp bacaklarını açarak bana dönüp " ama sana ondan bir hatıra getirdim" diyerek bacak arasını işaret etti. O an baktığımda bacak arasında beyaz sıvıların sızdığını gördüm. "nasıl yani" diye kekeledim. Yani şimdi sen ve o...." "evet" diye başını salladı. O an beynimden aşağı bir kazan kaynar su döküldü sanki.
Bunu beklemiyordum. Sırtıma kızgın ütü basılıyormuşcasına yanıyordu. Beynim yerinden fırlayacakmış gibi zonkluyordu. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Yatağa yığıldım. Aletim patyacak gibi şişmiş adeta acıyordu. Hadi aşkım dedi bana ellerini uzatıp. Gir içime. Demesiyle bir hamlede içine girdim. Girmemle birlikte selim'in sıvıları dışarı akmaya başladı. "Hadi, becer beniaşkım" diye inliyordu canan "içimi doldur, hadi". Birkaç saniye içinde sarsılarak boşaldım. Ve yatağa yığılıp kaldım. Beynimin zonklaması geçmişti. Sırtmdaki yanmalar da geçmişti. Adeta dünyanın en güçlü uğuşturucusunu almış gibi her yerim uğuşmuştu. Eşim sarılmış kulağıma " hoşuna gitti mi? diye fısıldıyordu. Donmuş gibiydim. Cevap veremiyordum. Kulağıma sürekli aşk sözcükleri fısıldıyordu. Adeta felç olmuştum. O halde sızıp kalmışım.
Sabah uyandığımda gece olanlar rüya mı gerçek mi diye düşünmeye başladım. Hayır hepsi gerçekti. Titriyordum. Eşim de uyandı. Dün yaşananlar gerçek miydi hayal mi? diye mırıldandandım. Ve ardından her ayrıntıyı sormaya başladım. Selimin evine gitmişler. Karısı şehir dışındaymış. Sürekli soruyordum. Herşeyi bilmek istiyordum. Ve canan anlattıkça tahrik oluyordum. Aletim nerdeyse patlayacak gibi olmuştu. Peki dedim nasıl ilk seferinde bu kadar hızlı gelişti herşey? dedim. İlk değildi ki dedi. Nasıl yani? Ve o anda aylardır geceleri gittiği eğlencelerden sırılsıklam dönüşünün sırrını açıkladı. Meğerse o ıslaklıklar selim'in doldurduğu spermlermiş. Bir kez daha başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sırtım cayır cayır yanıyordu. Canan bacaklarını açmış "hadi aşkım gir içime, boşalt zehirini dediğinde bir hamlede girdim ve girmemle boşalmam bir oldu. Ve anında her yanımı ılık bir uğuşukluk sardı. Yana devrildim. Ve öylece hareket etmeden uzandım.
İşte bizim hikayemiz böyle başladı. İlk sarsıntıları atlattıktan sonra bunu artık daha sık yapar olmuştuk. Nasılsa gizli saklı aramızda birşey kalmamıştı. Sex hayatımız harikadan da öte olmuştu. Başlarda Selim benim aslında herşeyi öğrendiğimi bilmiyor gizli buluştuklarını sanıyordu. Ama bir süre sonra Canan selim'e de herşeyi anlattı ve Selim artık rahat rahat bize gelmeye başladı, ben salonda oturuken onlar yatak odasında sevişiyor bazan ben izliyor bazan ben de katılıyordum. Bu durum nerdeyse 6 ay sürdü. Ancak selim'in karısının hiçbir şeyden haberi yoktu. Bu durum ikimizi de tedirgin etmeye başlamıştı. Ve sonunda devam ettirmemeye karar verdik. Artık selim ile çok seyrek görüşüyoruz ve sadece arkadaşça. Yaşananları geride bıraktık.
Ve en kısa zamanda yeni birini bulmaya karar verdik. Üç yıl içinde birçok tek erkek, tek kadın oldu yatağımızda. Ha 1-2 de çift oldu ama şansımıza hepsi harika insanlardı ama nedense hiçbir çift ile 3lü kadar yüksek frekans yakalayamadık. Ama bir gün mutlaka bizimle aynı frekansta bir çift ile de tanışacağımızı umuyoruz.
Şimdi düşündüğümde Canan'ın beni nasıl oyuna getirdiğini görüyorum. Kızgın mıyım? Asla !.. Tam aksine iyi ki beni oyuna getirmiş. Belki bana kalsa asla bunu yaşamak için gereken cesareti gösteremeyecektim. Ve böylesine harika şeyler yaşayamayacaktık. Sadece fantazisini kurup içimizde kalacaktı. Eşime her zamankinden daha da aşığım. İyi ki beni oyuma getirmiş. İyi ki bunları yapmış. Ben gerçekten çok şanslı bir erkeğim.